10 Kasım 2015 Salı

Son Kalaycı Ustası



Bundan bir yıl önce, Adil ile Samanpazarı'nda dolaştık. Son Kalaycı ustası... Adını söyledi ama hatırlayamadım şimdi. Oysa çok sevdiğim bir tümcedir. "Güllerden geriye kalan, sadece isimleridir" Umberto Eco "Gülün Adı"'nda der. Son Kalaycı Ustası artık bu mesleği hiç bir çırak yapmak istemiyor demişti. Ama işini yaparken ki, ciddiyeti ve emeği orada görmekle kalmayıp,  değerli fotoğraf sanatçısı, sevgili dostum Adil Alpkoçak,  kamerasından  aktardı sizlere. Meslekler kaybolurken anılara sahip çıkmak gerek gerçekten. Düşünsenize çocukluğunuzda olup da şimdi artık göremediğiniz ya da çok nadir gördüğünüz ama artık o eski hoş sedayı gönüllerimizde bırakmayan koz helvacıları. Ya da okulun önünde elma şekeri satan sokak satıcılarını. Daha bir çoğu sayılabilir mutlaka. Ama o gün Samanpazarı'nda son kalaycı ustası canla başla çalışıyordu. Ataşın harından, insanın emeğini resmediyordu tencerenin dibinde.. Ustalık zor, çırak yetiştirmenin artık daha zor olduğu, seri üretim zamanlarına geldiğimiz gelişen dünya ölçeğinde, bu dem son fasıl der gibi biraz da hüzünlüydü aslında. Ama sımsıcak yüreğinden gelen gülümseme ile bıyıklarının altından yarım konuşarak, artık kapatacaklarını da üzülerek duyduk. Son Kalaycı Ustası, Samanpazarı'nın Cumhuriyet yıllarından günümüze akan bir görüntüsü aslında. Anadolu insanının. Ahilik sisteminin çökmesi ile birlikte haliyle ustalık kalfalık ve çıraklık 'ta enstantanelerde kalan hüzünlü bir bakış günümüze gülerek. O gün bu gün aslında bir yıl  sonra... Ve Son Kalaycı Ustası'da önlüğünü çıkarıp, işlikten ayrıldığında, öksüz kalacak ... Yolun açık olsun Son Kalaycı Ustası...Hayata hep gülerek bağ böyle. Ömrün uzun, umudun daim olsun...