Yaprak gibi
sararmış bir gündü...
Pencerenin önünde
hayalini bırakıp,
sonsuzluğa
özlemler içinde
yola çıktığında
henüz 35 yaşındaydı.
Belki de
son kez
geldiğini bilmeden
ve geleceğe ulaşacağından
habersiz
bir kupayı
bırakıp gitti
aslında.
kimse bilemezdi
küçük bir can
küçük bir can olup
o kupadan
süt içtiğinde
aradan 30 yıl geçmişti
ama sanki bir el
bir dokunuş
bir sesleniş
bir nefes
ve bir insandan bir insana
geçmişten geleceğe
bir kupa ile
bir yaşam
ne varsa bildiği
gördüğü
yaşadığı
sevgiyle sarmalanıp
o küçük cana ulaşmıştı.
o gün
hayat yenilendi
gözler gülümsedi
göz yaşları ile
yol çiçeklere bezendi
ve o küçük
adımladı
koşarak
coşarak
ve gülümseyerek
geçmişten geleceğe bakarak....