18 Temmuz 2015 Cumartesi

Günce Tutmak

Günce tutmak gerilerde kalan
Tozlu göz yaşları
Yol uzun
Aç kollarını
Sor bütün dünyayı ki
Hiçbir zaman
Hiçbir şey
Sana yabancı gelmesin
Öp doyasıya sevdiğini
Güzelliği gitmesin
Bir oturum iç gönlünce
Bir kaldır parmaklarını
Selam et
Ve candan sev
Sevdiğini
Dünya kırılmasın


Kulube






demin bir öykü yazdım

ormanın içinde ki bir kulubeyi anlattım

kulubede, bir adamın geçmişi vardı.

her sabah erkenden kalkar, geç yatardı…

tek bir elbisesi

ve yüreği vardı.

Yüreğinde tek bir insan;

Her gün çiçek toplardı,

Uzun ve simsiyah saçlarına takmak için…

Kızın adını gözleri koymuştu.

Kızın gözlerinde dünya,

Umut dolu bir gelecek  olup,

Damarlarında kan olup dolaştı adamın.

Adamın sanki elleri yoktu

Elleri kuma gömülmüş nice insan sesiydi …

Ve nice insanın sesi duyulduğunda,

Kızın yanakları çillere boğuldu.

Kızın yanakları sımsıcak,

nefesi yalvaran bir rüzgar gibi

Ağaç dallarını salladı yeniden,

Yıllar sonra  adamın  gönlüne doğru…

Kız çoşkulu bir ilkbahar şarkısı olup, rüzgar gibi estiğinde,


Adam önce dinledi ilkbahar şarkısını,

Sonra ellerini kumdan

Çelik bir duvarı yıkar gibi

Ama sevgilisine koşar gibi söküp  çıkardı…

Ve ellerini uzattı,

kızın gözlerindeki dünyaya.

Kızın gözleri şimdi pırıl pırıldı…

Adam gönlü çoşkulu, ilkbahar şarkısını çalıp çalıp,

Kızın gözlerindeki dünyaya bakıyordu…

13/07/1988