demin bir
öykü yazdım
ormanın içinde ki bir kulubeyi anlattım
kulubede, bir adamın geçmişi vardı.
her sabah erkenden kalkar, geç yatardı…
tek bir elbisesi
ve yüreği vardı.
Yüreğinde
tek bir insan;
Her gün
çiçek toplardı,
Uzun ve
simsiyah saçlarına takmak için…
Kızın
adını gözleri koymuştu.
Kızın
gözlerinde dünya,
Umut dolu
bir gelecek olup,
Damarlarında
kan olup dolaştı adamın.
Adamın
sanki elleri yoktu
Elleri
kuma gömülmüş nice insan sesiydi …
Ve nice insanın sesi duyulduğunda,
Kızın yanakları çillere boğuldu.
Kızın yanakları sımsıcak,
nefesi yalvaran bir rüzgar gibi
Ağaç dallarını salladı yeniden,
Yıllar sonra adamın gönlüne doğru…
Kız çoşkulu bir ilkbahar şarkısı olup, rüzgar gibi estiğinde,
Adam önce dinledi ilkbahar şarkısını,
Sonra ellerini kumdan
Çelik bir duvarı yıkar gibi
Ama sevgilisine koşar gibi söküp
çıkardı…
Ve ellerini uzattı,
kızın gözlerindeki dünyaya.
Kızın gözleri şimdi pırıl pırıldı…
Adam gönlü çoşkulu, ilkbahar şarkısını çalıp çalıp,
Kızın
gözlerindeki dünyaya bakıyordu…
13/07/1988
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder