27 Temmuz 2015 Pazartesi

İnciraltı


İnsan hayatında önemli kareler, zamanlar, insanlar ve ortamlar vardır. Bunlar kişiyi karakterize eden, yönlendiren, hayata hazırlayan ve yönlendiren bir anlamı da içinde barındırır. Böyle bir anlamı vardır İnciraltı'nın. Aslında öğrenci yurdudur. Ülkemizin her yerinde olan diğer öğrenci yurtları gibi. Ama İnciraltı önemli kare olarak yer etmiştir burada kalan öğrencilerin hayatlarında. 1970'li yıllardan bu yana hizmet vermeye başlayan İnciraltı Atatürk Öğrenci Yurdu, yaşantımda önemli bir yeri olan ortamdır. Bu ortamda büyüdük. Aradan geçen yıllar, bizleri koparmak yerine birleştirdi. Her ortamda beraber olmaktan zevk alan farklı bölümde okumuş, farklı illerde yaşayan ve farklı kişilikleri olan bireyler olarak ortak bir karenin içinde yer almaya başladık. Mutlulukla, heyecanla geçen zamanı nasıl tükettiğimizi bilemeden bir sonraki buluşmayı özledik... İnciraltı ortam olarak gençlik yıllarımızı paylaştığımız insanlarla orta yaşımıza geldiğimiz bu zaman diliminde yeniden ve her daim genç kaldığımız özlemli ve heyecanlı güzel saatlerin karesi oldu. Zaman içinde birer birer azalmaya başladığımızda, gidenlerin ardından göz yaşlarımızı özlem ve sevgi ile döktüğümüz bir bütündü artık bizim için İnciraltı. 

Her sene İnciraltı'nda yurtta kalmak, kafeteryada kahvaltı etmek, kahvede oturmak, sohbet etmek, briç ve okey oynamak akşamları da hep beraber eğlenmek....Sahilde sabahlamak.. Artık aramızda çocuklarımız var.. Onlarda büyüdüler, evlendiler... Belki torun sahibi olanlarımız da var.  Ama değişmeyen tek gerçek de İnciraltı Kardeşliği. Ne güzel ki bu havayı bu sene 5-6 saat olsa da yaşayabildim. Gelirken heyecanlar geldim. Giderken utanarak gittim. Erken ayrılmak zorunda kaldığım için. Nedenim her ne kadar geçerli olsa da İnciraltı İçin bu bir neden olamayacağı açık aslında. 1982 de geldiğimden bu yana 33 sene geçmiş. Bu süreçte hep görüştüğüm, ara sıra görüştüğüm, az görüştüğüm, görüşemediğim, görüşmediğim, bildiğim, tanımadığım bütün arkadaşlarımla ve biraz da facebook un da yardımı ile İnciraltı Ortamını paylaşma fırsatını bulmak çok güzel bir şey. Sahip olunması, korunması ve asla incitilmemesi gereken kristal bir vazo gibidir İnciraltı Kardeşliği... 

Lafa söze girmek, onu bunu yazmak da gereksiz bu anlamda.. Her şey başladı ve bir arada güzel 2-3 gün daha paylaşıldı. Şimdi bunu sınırsızca, karşılıksız olarak, büyük bir özveri ve hoş görü ile paylaşmak, yaşatmak ve geleceğe taşımak adına selam vermeli, kucaklaşmalı. İnciraltı Kardeşliği o zaman bir bütün olarak kapsar bizi diye düşünüyorum. 

Bu 2-3 günlük İnciraltı Kardeşlik Bayramının yaşanması için emeği geçen her kese kalbi duygularımla teşekkür ederim. Sevgilerimle.. Özlemle ve Hep beraber her ortamda kucaklaşmanın keyfini uzun yıllar yaşayabilmek umuduyla.... 2016 da buluşmak üzere...


O Gün 1

    

O gün
Umutlarımızın intihar ettiği
Nehirdi,
Göz yaşlarımızın yanaklarımızda doluşu…
Agop Baba
Bak işte
Bende soyundum
Bu yalnızlığın korkunçluğuna,
haklıydın
Ama haklı olmak
Yetmiyor
İnsanın yaşadığıma
İşte yine sardı beni
Kollarıyla
Öptü
doyamadım ben ona,
O bana
Terk ettim sevdiceğimi
Karanlığa, geceye , umarsızlığa
Agop Agop
Sen değilmiydin
Yirminci yüzyılda
Sevgiler,
ancak bir dakika sürer diyen
Sen değilmiydin her şey
Karanlıkta kurşuna dizilir diyen
İşte yanıldın
Yanıldığını ben o gün
Sevdiceğimle yaşadım…
bedenimde hala
Tohumlarımı çapalayamayan
zavallı bir ihtiyar köylü gibi,
Yoksulluğumu yaşıyorum her gece


21.02.1990

Ne Dersin



Ne dersin
Ne dersin canım
Havanın güzelliğine
Gerçekten 
havamı güzel
Yoksa 
sevince mi

Böyle güzel 
geliyor 
insana

Agop




Agop efendi
Yoldaşım
Dostum
Gözyaşım
Seni bir gece
Kuzey rüzgarlarına
Yolcu ettiydim
Anacığının ak sütü gibi
Helal sana bu gecenin
Bütün serenatları
Yağmur havası var
söylenen
Şarkının adı uyum içinde
“narsisizma”

güzelleri ile dopdolu yaşam


Tatil Biter İş Başlar...


Derin bir oh çektiğin anda biten tatilse eğer, bol şans sana .... İş başlamıştır. Emekli değilsen...Tatil sonrası çalışmak, çalışmaya çalışmak ve çalışmaya alışmak gibi aşamalar; zaten adı pazartesi sendromuna çıkmış, o malum günde olur her zaman. Ama harcadığın paraların hesabını yaptığın gün Salıdır. Çarşamba zaten hafta bitse modundasındır. Perşembe artık ödeme planları ile iş planlarının karıştığı gündür. Cuma ise geç tatil gibidir. Hafta sonu tatili kurtarıcındır. Adeta uzaydan gelmiş astronot gibi geçici alanda bir haftan durup, dünyaya dönersin artık. Eh hadi bakalım kolay gelsin o zaman. Çalışmak bizim işimiz deyip, hafta sonunda tatil modunu iş moduna çevir... Pazartesi yeni bir sayfa ile gelir yaşantın üzerine. Tatil geride kalır, gelecek eline uzattığın yerdir artık.  

Gidiyor yaşam
Müdahale etmek istesen de
Müdahale etmesen de
Mutlu musun
Üzgün müsün
Dolu dolu yaşıyor musun
Ya da oturmuş
Umarsız
Ağlıyor musun
Belki de kaldırsan yerden
Ayaklarını ileriye doğru
Yetişeceksin
Ama nereye dosdoğru
En iyisi mi
Bilemedim…

26.07.2012
karabük