14 Ağustos 2015 Cuma

Geçmişteki Bir Olaya Geçmişte Yazılmış Bir Mektup



Sevgili Irmak-,

Gecenin alışılmış ritmini bozan çığlık,
Ölüm sözcüğünün kurşuna dizilişidir “O” duvarın dibinde…
Çığlığın ürküttüğü umarsız suskunluk,
Öğrenecem mi seslerin tınısını?
Helal Olsun ! Canım kardeşim.
Kanadına bindir bizi
Ağırlığımıza rağmen, yeşerttiğin çiçeklerle…

Üstün’ün bütün karşı çıkışlarına rağmen, bu şiiri ürettik size (sana). Ankara’dayız  ve yaşam tekerleksiz bir kütlenin düz olmayan bir zeminde sürüklenişi gibi örseleyici.
                Ulan hıyar sana mektup yazmakta ne kadar zorlanıyoruz. Esat duygularımızı tam yansıtamadığımızdan bahsediyor. Bense her birimizin sana ilişkin duygularını ayrı ayrı yazması düşüncesindeyim. Akif ise bu mektubu yazma konusundaki tartışmalarımızı sana yazmamızı öneriyor. Caner her zaman ki düşünüyor.(düşünme molası)Her gün yanı başımızdan umarsızca geçip giden coşkusuz rüzgarın  (çok seviyorum şu coşku lafını) geri dönüp olanca gücüyle yüzümüze çarpmasıydı senin haberin.
                Sendeledik (Caner uzun suskunluk döneminden sonra cikletlerin içinden çıkan şiirleri aratmayacak şeyler söylemeye başladı). Esat karşımda bütün haşmetiyle oturuyor. Düşündüğümüzü düşünerek düşündük ki düşünmemiz gerek.(Ne anlama geliyorsa) Akif “ Herkes bir Atasözü yazsın “ dedi. Benim netliğim karşısında bu adamların belirsizliğini bilmem anlayabildin mi?(bana ithaf) Bu lafın ardından protesto gösterileri ile karşılandım. Bunları aşağıda bulacaksın. Akif’ten “bir kadın seni boynuna taktığın fular(fular kavramı üzerine bir tartışma açıldı. Akif ona yemeni bozuntusu diyor. Esat’a göre ise Üstün’ün aksesuarı. Bu arada Esat bir gerçeğe parmak bastılar. “mektup konusu da fular pardon Üstün olmaya başladı” dedi. Tekrar (söze dönüldü) dan çekip netliğin yüce ağacına bağladı. Sen orada otlanıyorsun. Caner’den “ öyle bir netlik ki bukalemun netliği, rengi bile belli değil fuları gibi.” Esat’tan “yağmurlu bir havada yerin kuruluğunu iddia eden bir netlik” Bu söylediklerini hiç üzerime alınmadım. Aslında bu adamların temel sorununu ben biliyorum. Bu da yoğun bir cinsel açlık. Kadınların lokavtına yenik düştüler. Irmak Kardeş, şu anda hem saçmalıyoruz, hem de bu saçmalıklarımıza kahkahalarla gülüyoruz. Ciddileşme kararı aldık. Ulan Kıl vay anasını lan ! yukarıda aldığımız ciddileşme kararı terörist bir eylemle bozuldu. Büyük bir coşkuyla mektuba başladık ama kolektif bir şeyler üretme alışkanlığımız olmaması sonucu ortaya özgün bir saçmalık çıkarttık. Aslında sana ciddi ciddi şeylerden  bahsetmek istiyorduk fakat kendi içimizdeki karamsarlığın  ve coşkusuzluğun bir kez daha çarpıcı biçimde ayrımına vararak işi gırgıra döktük. Anlıyor musun ?
                Sizlerin eyleminizi yürekten destekliyoruz ve bu şiiri size atfediyoruz.
                Selam olsun sizlere….
AKİF      ESAT      CANER         ÜSTÜN

NOT : Yukarıdaki şiirin dizeleri hepimize aittir, hangi dizelerin kimin tarafından yazıldığını bulunuz.