Sevgili Irmak-,
Gecenin alışılmış ritmini bozan çığlık,
Ölüm sözcüğünün kurşuna dizilişidir “O” duvarın dibinde…
Çığlığın ürküttüğü umarsız suskunluk,
Öğrenecem mi seslerin tınısını?
Helal Olsun ! Canım kardeşim.
Kanadına bindir bizi
Ağırlığımıza rağmen, yeşerttiğin çiçeklerle…
Üstün’ün bütün
karşı çıkışlarına rağmen, bu şiiri ürettik size (sana). Ankara’dayız ve yaşam tekerleksiz bir kütlenin düz olmayan
bir zeminde sürüklenişi gibi örseleyici.
Ulan
hıyar sana mektup yazmakta ne kadar zorlanıyoruz. Esat duygularımızı tam
yansıtamadığımızdan bahsediyor. Bense her birimizin sana ilişkin duygularını
ayrı ayrı yazması düşüncesindeyim. Akif ise bu mektubu yazma konusundaki
tartışmalarımızı sana yazmamızı öneriyor. Caner her zaman ki düşünüyor.(düşünme
molası)Her gün yanı başımızdan umarsızca geçip giden coşkusuz rüzgarın (çok seviyorum şu coşku lafını) geri dönüp
olanca gücüyle yüzümüze çarpmasıydı senin haberin.
Sendeledik
(Caner uzun suskunluk döneminden sonra cikletlerin içinden çıkan şiirleri
aratmayacak şeyler söylemeye başladı). Esat karşımda bütün haşmetiyle oturuyor.
Düşündüğümüzü düşünerek düşündük ki düşünmemiz gerek.(Ne anlama geliyorsa) Akif
“ Herkes bir Atasözü yazsın “ dedi. Benim netliğim karşısında bu adamların
belirsizliğini bilmem anlayabildin mi?(bana ithaf) Bu lafın ardından protesto
gösterileri ile karşılandım. Bunları aşağıda bulacaksın. Akif’ten “bir kadın
seni boynuna taktığın fular(fular kavramı üzerine bir tartışma açıldı. Akif ona
yemeni bozuntusu diyor. Esat’a göre ise Üstün’ün aksesuarı. Bu arada Esat bir
gerçeğe parmak bastılar. “mektup konusu da fular pardon Üstün olmaya başladı”
dedi. Tekrar (söze dönüldü) dan çekip netliğin yüce ağacına bağladı. Sen orada
otlanıyorsun. Caner’den “ öyle bir netlik ki bukalemun netliği, rengi bile
belli değil fuları gibi.” Esat’tan “yağmurlu bir havada yerin kuruluğunu iddia
eden bir netlik” Bu söylediklerini hiç üzerime alınmadım. Aslında bu adamların
temel sorununu ben biliyorum. Bu da yoğun bir cinsel açlık. Kadınların
lokavtına yenik düştüler. Irmak Kardeş, şu anda hem saçmalıyoruz, hem de bu
saçmalıklarımıza kahkahalarla gülüyoruz. Ciddileşme kararı aldık. Ulan Kıl vay
anasını lan ! yukarıda aldığımız ciddileşme kararı terörist bir eylemle
bozuldu. Büyük bir coşkuyla mektuba başladık ama kolektif bir şeyler üretme
alışkanlığımız olmaması sonucu ortaya özgün bir saçmalık çıkarttık. Aslında
sana ciddi ciddi şeylerden bahsetmek
istiyorduk fakat kendi içimizdeki karamsarlığın
ve coşkusuzluğun bir kez daha çarpıcı biçimde ayrımına vararak işi
gırgıra döktük. Anlıyor musun ?
Sizlerin
eyleminizi yürekten destekliyoruz ve bu şiiri size atfediyoruz.
Selam
olsun sizlere….
AKİF ESAT CANER ÜSTÜN
NOT : Yukarıdaki şiirin dizeleri
hepimize aittir, hangi dizelerin kimin tarafından yazıldığını bulunuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder