dört sandalye, bir masa
ve iki küçük gemici feneri ile
geceye seslenen denizin kenarında
çay içerek hayallerini konuşan
dört kişiyi hatırladın mı Agop!
gelecek ellerini uzatsalar
dokunabilecekleri uzaklıkta gibiydi onlar için.
yürekleri adımlarının önünde gidiyor gibi
heyecan içindeydiler.
öylesine bir gece,
öylesine bir sohbet
ve öylesine bir anı paylaştılar.
gece örttü üstlerini.
üşüdüler ama seslenmediler...
masada gelecekleri kuruldu...
masadan ilk kalkanı yoktu gecenin.
usulca gölgeleri çoğaldı
ve gecede kayboldu.
onlardan geriye kalan isimleriydi Agop!...
masa yine öylece bekliyor...
gece çoktan sabahın alacasına,
kaderin kurulmasına uyandı bile.
kısmetse Agop, bu gün balıktan dönerken
yine söyleyeceğiz hep beraber...
"Dostların arasındayız, güneşin Sofrasındayız"
ve yine hatırlayacağız....
bekleyeceğiz ve kısmetimizi denizden alıp,
yarın yine denize vereceğiz...