14 Nisan 2017 Cuma

ve nisan ayı geldi

Ve nisan ayı geldi....
Hatta yarısı geçti bile..
Önümüz yaz..
hani diyor ya türküde
"ne de olsa kışın sonu bahardır" diye... 
İşte o bahar ayları ...
Hani diyor ya başka bir şair...
"beni bu havalar mahvetti... "
işte o havalar yani.
Hani dönüp baktığımda böyleydi sanırım ..
ne çabuk geçmiş ya da
ne çok şey yaşanmış aslında...
parkın ortasında iki çay içimi
ve yürünen bir yol gibi
sürüyor işte
o günden bu güne
atılan adımlar
ve bakışların
farklı farklı imgelerinde
bir bütün hayat....
14.04.2015 Karabük...

10 Nisan 2017 Pazartesi

10 nisanlar...

10 nisanlar....
yola çıkanlar...
umuda ve hüzne
adım atılan günlerin
özlemli anılarında buluşanlar...
gecelerin sabaha bıraktığı,
koskoca sevdalar...
bindiler ve gittiler
buğday tarlalarına ....
öylesine yapayalnız
ve sevgi dolu ....
10.04.2017 Ankara

günaydınım narçiçeğim...

Günaydınım Narçiçeğim...
Bu güzel şarkının güftesi Feyzi Halıcıya ait. Güftekar bu şiiri bir hint efsanesinden esinlenerek yazmış. Efsaneye göre Cihangir Hanlığı'nın genç Prensi Salim Şah, birgün raksını görüp hayran kaldığı, narkali isimli genç ve güzel rakkaseye aşık olur. Zaman geçer ve Prens Salim Şah gönlünü çelen bu güzel rakkase ile evlenmek ister. Kurallar ise farklı.. Bir prensin halktan bir kızla evlenmesi yasak, hele bir rakkase ile evlenmesi akıldan bile geçmemesi gereken bir düşüncedir. Zamanla bu aşk yasağa rağmen büyür, iyice alevlenir. Bütün Hanlığı sarar Anarkali ile Salim Şahın aşkı ağızdan ağza anlatılır. Bu hâl prensin babası olan Han Akbar tarafında ise büyük bir rahatsızlık yaratır. Aşıkların birbirini görmesi yasaklanır. Ama ferman dinlemeyen gönül, burada da ferman dinlemez Aşıkların ilişkisi sürer gider. Aşk hükmünü sürdürür. Efsane aşk iyice dillenir. Civar hanlıklara da yayılır. Bununla baş edemeyeceğini anlayan Akbar Han çareyi sevdalıları ayırmada bulur. Çözüm çok zalimdir. Güzel Rakkase Anarkali ibret için kentin ortasında yapılan, pencesi olmayan dört duvardan ibaret dar bir odaya hapsedilir. Arkasından giriş kapısı da duvarla örülüp kapatılır. Ölüme terk edilmiş bu..Prens şaşkın ve çaresiz, bu aşkı efsaneleştiren şehir halkı ise ağlamaktadır. Her gün gelip bu hücrenin önünde, Hanın insafa gelip güzel Anarkali'yi affetmesini bekler. Bir müddet sonra umutlar kesilir. Artık duvarlar yıkılsa da güzeller güzeli Anarkali'nın sağ çıkma ihtimali yoktur. Halk yavaş yavaş çekilir. Bekleme duvarının önü boşalır. Ama Aşk mecnunu prens ,maşukunun çevresindedir hep. Gönüldeki sevda ve sevilen ölmemiştir. Gözleri kapının örüldüğü duvarda sesiz bir tevekkül ile beklemededir. Mevsimler geçer bahar olur, tabiat canlanır. Bir gün o taş duvarda da bir kıpırtı başlar. Prensin gözünü hiç ayırmadığı o duvarda güzel Anarkali'nın girdiği kapının taş örgüleri arasından ince zarif bir dal filizlenmiştir. Bunu duyan halk tekrar toplanmaya ve her gün bu hayat izini izlemeye başlar. Günler geçer yeni dallar ,yeni filizler çıkar o taşın bağrından ve tüm dallar tomurcuklarla yüklüdür, çiçek açacaktır aşk. 

Bir sabah duvarın önüne gelenler. Duvarın baştan başa kırmızı nar çiçekleriyle kaplı olduğunu görürler. Hayranlık veren bir güzellik vardır. Adeta Güzel Anarkali'nin tüm güzelliği nar çiçeklerinde dir. Bir gecede bütün nar çiçekleri açmıştır. Mevsimler boyu orada aşkın umuduyla bekleyen prens ise duvara yaslanmış Nar çiçekleri arasında mutlu bir ifade ile ruhunu teslim etmiştir.. Aşk çiçekleri açmış aşıkın kalbi ise Anarkali'nin güzelliğini seyrettiği o çiçeklerin ihtişamına dayanamamıştır. Sevdalarıyla birlikte maşukunun yanındadır artık. Rivayet şu ki; O güzelim ateş rengi nar çiçeklerinin çıkış yeri Güzeller Güzeli Anarkali nin aşk dolu kalbidir. Taşları delip sevdiğine kendini göstermiştir

Efsane böyle acılı. İşte bu efsaneyi dinleyen ve bunun üzerine yazılmış olan şiiri okuyan Çinuçen Tanrıkorur Udunu alıp bu şiiri besteleyerek güftesini yazmıştır. Çok güzel bir eser kazandırmıştır musikimize.Şarkının adı ''Günaydınım Narçiçeğim'' Sevenleri yad ederek birlikte dinleyelim.



Beste: Çinuçen Tanrıkorur
Güfte: Fevzi Halıcı

Kürdîlihicazkâr

Şavkıması sana doğru yolların
Sana doğru denizlerin çağrısı
Çırıl çırıl ötelerde bir güzel
Günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim .
..........
Vurdum tellerine seni sazımın
Sende anahtarı alınyazımın
Yağmur yağdı serpil yalnızlığıma
Günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim …"



3 Nisan 2017 Pazartesi

gidecek yol

daha
gidecek yolumuz
yazacak fikrimiz...
paylaşacak günlerimiz var
dedi Agop...
vurdu şaraba...
sildi ağzını
gömleğinin koluyla...
şöyle baktı denize doğru...
martıların sesinden çıt yoktu...
oysa çokta olduydu bu sessizlik…
balığa çıkan teknelerin dönmesini beklerken ,
yazdıklarını
boşalttığı şarap şişesine koyup...
ağzını doldurarak küfür etti
her zamanki gibi...
denize bıraktı...
ulaşırdı belki de
karşı kıyıdaki sevdiğine



mart  2015 Karabük

18 Mart 2017 Cumartesi

Dedem Esatzade Esat Bey

Dedem Esatzade Esat Bey

O beni biliyor
Beni gördü..
Ben hatırlamıyorum…
İsimlerimiz aynı…
Dedem..
Bu toprakları bizlere bırakmak için 
Ürgüp ve çevresinde Milli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Başkanlığı yaptı…
İlk meclise çağrıldı…
”siyaset bizim işimiz değil” diyen babasının sözünü tuttu…gitmedi…
İstiklal Madalyasını teslim almaya gitmedi…
Bu ülkeyi kurtarmak için savaştık madalya için değil diye…
36 sene sonra eve getirdiler….
Nufus Memurluğundan emekli oldu 946 ‘da Sarız’da…
60 sene sonra seslendi bana ansızın….
"955 kasım 23 çarşambayı perşembeye bağlayan gece Şavşat'ta kar yağdı" 
Diye not  düşmüş… eski yazı ile nüfus kağıdına..
Aynı duyguları paylaşmışız diye düşündüm  kar yağışlarında…
Hüzünlü bir andı benim için…
Gözlerim doldu…
Yüreğim burkuldu…
O benim dedem, ismimiz aynı….
Buluştuk yıllar sonra…
Bir gece beklenmedik bir şekilde…
Ve bana ilk kez bir anısını anlatmış olduğunu hissettim böylece…
Ah dede ah…
Ne çok şey vardı kim bilir…

18.03.2015 Karabük

13 Aralık 2016 Salı

Islanalım




beni aydınlatıyorsun sevgilim
Beni karanlığa sürüklemesine
izin verme
korkuyorum adım atmaktan
 sarıl sarmala

ıslanalım beraber boğazın
suların

21.02.2008

20 Ağustos 2016 Cumartesi

kamelya etrafında çiçekler



Çiçeklerle çevrelenmiş bir kamelyanın hüznünü içselleştirdiğim zamanlardı. Yağmur damlalarının her yanımı yıkanırcasına sardığında, demli bir çayın keyfinde üşüyerek oturduğum bir anı anımsadım ... İçeriğini anlatmak anlamsız. Benzerlik her kesin hayatında olmuştur. Tabi yağmurun ruhunda bütünleşiyorsa. Ama o tertemiz hava hep özlemim açıkçası. Kamelya ve çiçekler...buyrunuz..










bağ bozumu


Agop !

ekim ayı da

bitti.

Bağ bozumundan

bu yana

görüşemedik.

ama üzümler çok güzeldi

bu sene...
şimdi

Sineson'dan gelenlere sordum,

bütün üzümleri satmışlar..

yok yok merak etme

senin şaraplık üzümleri

kilere koyduk...

haftaya yollayacağım ...



31.10.2015

değişmemiş

28 senede
hiç bir şey
değişmemiş
sistem aynı sistem
dert aynı ...
 Haydi Agop
yüklen nevaleyi
en iyisi
yine
İnciraltına gidelim
Balıkçı Kirkov
kapatmadan dükkanı...



19.03.2016

lüferler sensiz gitmiyor

Agop !
seni boşladık mı ne
bu ara..
Hayat işte dostum.
Bazen başlangıçlar...
Bazen son noktalar
ve veda mesajları ...
Duygusalamı bağladım yine
bilemedim ama
Lüferler sensiz gitmiyor...
Alışmış bir kere..
Hani bir ara gidecektik..
Onu da yapamadık.
Bari ben yine döneyim limana.
Bu gece balık da çıkmadı denizden.
Kısmet vre..
dediğini duyar gibiyim.
Ha unutmadan
ansızın düşer ya
burnuna yağmur damlası.
İşte öyle bir anda
ıslanıncaya kadar
yürümek için yola çıkmalı.
Eh dostum kendine iyi bak...

12.11.2015

8 Temmuz 2016 Cuma

Vakit Tamam- Konu İnciraltı

Eh Agop 
vakit tam bu vakittir. 
yol ise budur. 
bizlere de yola çıkmak kalmıştır.  
bu yolda 
kimimiz anılarımız da 
gözyaşı ve özlemle 
ama gururla 
kalbimizde yaşamaktadır.  
kimimiz ruhen bu yola bir kere çıkmış 
ama bu sefer gelememiş 
ve kalben yanımızda olanlardır.  
Agop inanırsan, 
daha bu yola hiç çıkmamış 
ve mutlaka çıkacak olanlar da vardır.  
bu yol öyle bir yoldur ki Agop! 
ne sen ne ben ne de bütün İnciralti 
bir âraya gelse 
paylaşmaya, 
gülmeye 
ve haykırmaya doymaz 
yasar gideriz dostluğu ve sevgiyi. 
İşte Agop! 
yine toplandık. .. 
sen yine yoksun. 
gözlerimiz seni arar bu yolda göremeyiz.  
her birimiz anlatsak seni bitiremeyiz.  
ama o anılar çağırır 
o özlemler dolar taşar. ...
ah Agop ah !! 
bende gidemedim bu sene...
artık seneye be 
vre rastgele 
ya nasip at bakalım ağları 
nafakamızı kazanalım. ...