29 Aralık 2022 Perşembe

Kapılar

Kapılar... 
Hayatın önü ve ardı gibidir... 
Belki de hayatın ve 
ölümün arasındaki meçhul çizgidir... 
Başlı başına bir zıtlığın sınırı gibi de durur 
siyahla beyaz arasında... 
Umut dur yerine göre; 
hiçlikten çokluğa, 
gönül zenginliğine ulaşır 
açmasını bilene... 
Ve o kapılar kültürümüzün de 
yaşadığımız özelliklerinde 
yansıması gibidir bir bakıma... 
Agop seslenir yine de... 
Şair der ki; 
"giden bir dostun arkasından 
kapıyı kapat ki sıcaklığı içerde kalsın... 
Sonuçta kapılar vicdanımızın anahtarıdır 
ve açarları kayıp olsa da 
bulur o açarları gönüllerin sultanı.. 
Kapı ilahi bir aşkın sırrını gizler 
ve bulmaya çalışır 
"hamdım piştim elhamdurullah " diyerek , 
o aşkın hikmetini... 
Sevgili kardaşım gönderdiydi bu albümü bana sağ olsun ... 
Şimdi o da çeker durur 
vicdana ulaşan 
kapıların 
hayatın içindeki renklerini.. 
Sevgiler .. 
Teşekkürler

6 Aralık 2022 Salı

Bugün Pazartesi



Bir yol var gidilmesi gereken
İlk adımı atmakla başlayan 
Sonrasında 
Davul zurna
Yedi düvele ilan edilemeyen
Ve her nasılsa
Her an hissedilen
O en güzel duygunun kalesi
Duruyor öylece
Fethedilmek üzere
Ama belki de
Kapısı kapanmış
Yolu bozulmuş 
Absürt bir şekilde
Düşlerinde yaşamış
Alışmış
Kendine karışmış
Yetmemiş 
Anlatmış 
Anlatmış
Ve işte ne olduysa olmuş
Gözleri ışıl ışıl
Dudakları ıslak
Saçları dalgalanmış 
Rüzgar estikçe
Yüzünde canlansın
O en olmadık güzel duygu
Sonra sonrası meçhul
Bağırmış
Bağırmış
Dağı aşıp da
Ovaya ulaşmış
Gün dönmüş salıya
Bir iki derken
Üç kere beş kere
Çaresizce göz yaşlarına
Esir olmuş
Tutkuyla sarılıp
Sarılmış
Özlemle
..

9 Mart 2022 Çarşamba

Adamın Gözleri


Kadın

Adamın gözlerinden baktı

Ufka...

Adam kadının gözlerinden baktı

Geçmişe...

Adam yola çıktı

Hayallerinin peşine

Kadın baktı ardından endişeyle

El ele tutup yürüdüklerinde bile

Geleceğin sokakları belirsizdi

Oysa adı vardı yaşadıklarının

Şimdi yaşayacakları

Görecekleri

Bulacakları

Yapacakları

Her şey belirgindi ama

Adı yoktu

Adam kadının gözlerinden

Kadın adamın gözlerinden

Etkilendi

Geleceğe baktılar

Gördükleri ile göremediklerini

Konuştular

Öpüştüler

Karar verdiler

Adını yazdılar

Ve gittiler

 

02/08/2019

insanın bir derdi olmalı

 

İnsanın bir derdi olmalı

Hayatı göğüsleyeceği

Gökyüzündeki yıldızları sayacağı

Bıkmadan usanmadan

Dinleyeceğini bilerek

her şeyi anlatacağı

bir derdi olmalı…

hiç bitmeyecek

gelip geçmeyecek

omuz omuza yürüyeceği

el ele güneşe koşacağı

günü beraber tüketip

geceyi şenlendireceği

gün ışıkları ile uyanacağı

bir derdi olmalı

duygularını kapatmadığı

güzel sözlerini dudaklarından esirgemeden

dile getireceği

yağmur damlalarında öpüşeceği

kar topu olup oynayacağı

günleri paylaşacağı bir derdi olmalı

saçlarında elleri dolanacağı

gözlerinde geceyi de gündüzü de göreceği

dudaklarında hayat bulacağı bir derdi olmalı

mutlaka olmalı

belki de bir bir not düşmeli

ve hep o derdi ile sarılmalı

 

 

 

 

 

8 Mart 2022 Salı

Yine Yollar





Yine umutlar

Yine karmaşık dünyanın içinde

Yalnızlıklar

Özlemler

İnsanlar içinde

Vicdanı tefekkürler

Kırgınlıklar

Şaşkın bakışlardaki

Suskunluk

Ve söyleyemediğin laflar

Kelamın ortasından kopan

Fırtınalar

Yağan yağmurlar

Hesaplaşmalar

Alınan kararların

Yapılamayan kararlarla olan

Biteviye çılgınlıkları

Düşünceler

Düşünceler

Keşke düşünmesemler

Aynadaki kendinden menkul

Görüntündeki

Koca bir hayatın özetindeki

Yerle yeksan olmuş duygular

Ve bir başkaldırı gibi

Yüreğinde kopan fırtınalar

Ölümüne sevdalar

Ölüdeniz de geçen yazlar

Ölmeden önceki kışlar

Ve sonuçta yine

ustandan öğrendiğin laf

Beyninde

Dudaklarında

Öpüşlerinde

Gidişlerinde

“Uhuletle suhuletle”

29/03/2018

Yolunuz Önemlidir

 

Yolunuz önemlidir...

Yola çıkmak ilk adımdır...

Gittiğiniz yol

umudun

gururun

ve şükran duyguları ile

süslenmiş olmalıdır...

Ve yol arkadaşınızdır;

Kuvvetiniz,

Aklınız,

Güzelliğiniz

Ve sevdanız...

O yol,

yol arkadaşınız ile

yolunuz olur..

Ve o yolda gidenlerin izinde,

Geleceğe örnek olur...

Bu anlamda;

Ne merdivenler,

Ne yaş,

Ne ağrılar,

Durduramaz o yolun yolcularını...

Ve dahi işte

o sımsıcak el ele tutuşan,

Sevdaya dair haykırışın,

Bir damlada okyanus olan ülküsüdür...

Ve yolun adımları Ümittir...

Sağlıcakla gidin

sevgili yol arkadaşları..

Cumhuriyet işte bu nedenle fazilettir...

Zira bu yol faziletin yoludur...

Ayağa kalkın alkışlayın,

Bu yolcuları ...

Eliniz acıyıncaya, yoruluncaya kadar;

Saygıyla,

sevgiyle,

gururla alkışlayın...

 

30/10/2018 Ankara

 

Sıraladığım Kelimeler

Sıraladığım kelimelerin

Cümleleri 

hüzünlü bir yol gibi

Bahara dönüyordu

Ama bir paragraf silinmiş gibiydi

Parıldaması

Okudukça 

İnsanın içini coşturan o kelimeleri

Cümleden kopuyorlardı

Klasik bir müzik çalıyor

Ama yine de 

Ruhum

Halay çekiyordu çaresizce

Göz yaşlarım bile durdurmuyor

Yere göğe sığmaz

Dolaşıyordum bütün sahneyi

Tek başına

Yoktu !!!

Aslında vardı da 

Nedense artık yoktu

Birkaç nida

Birkaç anı

Birkaç eşya

Ve boşalmış bir mabet gibiydi şimdi

Artık kelimeler de  paragraf olamayacak kadar

Bedbaht ve yorgun

Baharı bu kez hüzünle karşılıyordu

27.07.2020

Ankara Balkon söylenceleri ve Liszt dinlerken…

Boya ve Kelepçe

 


 

Bahçe çitleri boyandı

Duvarlar boyandı

Suratlar boyandı

Terk gerçek şey olan

İnsanlık boyandı

Ama ezilmişlik, harabelik

Bir türlü boya tutmuyor

Özgürce kanat çırpan kuşlara

Kelepçe vuruldu

 

genç

yaşlı

erkek

kız

diye

ayırmadan kollara kelepçe vuruldu

ama düşünceye kelepçe vurulmuyor.

 

22.09.1988

Bir dosta ağıt

 

 

Giden bir yoldu,

Onunla,

güneşe…

Kapandı, kurudu

susuz bir çiçek gibi…

Görkemli bir sesti.

Şimdi ne sesi kaldı ne soluğu,

Yok oldu,

çekti gitti…

Gözyaşı bile dökmedim

Hüzünlendim ama,

dönüp arkama ters yönde

Hızla umutlu geleceğe koştum…

Onca paylaşılmışlık

Anlam karmaşası geçirip

Erezyona uğradı bu anlamda…

Ve bir insan sevda uğruna

Körlüğünü açıkladı bu dostluğa

Ardında birkaç resim, birkaç anı

Ve sıcaklığını bırakarak

Hüzünlü bir ayrılış oldu

Geleceğe

 

19.05.1989

Beni Bir Daha Ara

 

Beni bir daha ara telefonla

Sesini duymak yetmese de

Elinden tutamasam da

Özlemle

Beni bir daha ara telefonla

Ve sakın hemen kapama

Sana şöyle gerine gerine

Koskocaman

Yüreğimin

Alyuvarlarından fışkıran

Bütün coşkuyla

“canım, ne haber”

Diyebileyim

Sonra istersen

Kapat telefonu

Ve güneşlenmene devam et

Ya da kaldığın sayfasına dön kitabın, derginin

13.07.1988


Aranılan bir mutluluğun öyküsü

 

Güneşin parlaklığında savruldu

Nereden geldiği belli olmayan

Yağmur damlaları

Ve gereksizce ağlaşan küçük çocukların aldatışı.

 

Yaşam oralarda nereyi özlüyor

Belli olmadı

Aşk neydi kiminle idi anlaşılamadı

Yalnızlık umarsız insanların

Ufka dair söylentide iniltisiydi

Sevgiyi hep bilememezliğin

İmgelemsiz yalınlığında

Buğday tenli genç kızlar esmer oğlanlar

Sökün etti yüreklere

Sahi bende oradamı idim

 

Fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusunu

Bakkalın şekerlerinde mutluluğu yaşadım mı

İlk sevgi bütüncül bir dünya olarak doğdumu

Yada ilk kanayan yara dizimden mi

Unuttum kaç sene önce ve nerede

Kaybettiğim coşkunun yerine

Koyduğum mutluluk

 

16.10.1987