Teknoloji geliştikçe, hayat kolaylaşır belki ama o kolaylaşan hayat bizi mutlu ediyor mu ? Bundan emin değilim. Hatta mutlu etmediğini düşünüyorum. Daktilo uzun bir dönem hayatımızda oldukça önemli bir yer tutmuştur. Biraz duygusal olabilir ama ben çok severdim daktilo ile yazmayı. Hemen hemen kendimi bildim bileli evimizde daktilo vardı. Resimdeki Olympia daktilo ile geçti de denebilir çocukluk ve gençlik yıllarım. Evimize giren gelirde payı vardır. Rahmetli Babamın meslek olarak; hakim ve avukat olarak çalıştığı yıllarda, evdeki çalışmalarında ve daha sonra da avukatlık bürosunda ki çalışmalarında kullandığı daktilo budur. Şimdi meslekdaşı torununun bürosunda yerini aldı. Tuşlarında ki yıllardır biriken parmaklarının enerjisi, şimdi torununa kol kanat gerecektir. Daha ortaokul zamanlarında, lise de çokça kullanırdım. Üniversite de ise yazdığım karalamaları, şiirlerimi düzenleyeyim diye işte bu daktilo da yazdım hep. Bazen babam, kendisine gerekse bile sabırla beklerdi, işimin bitmesini. Seneler ne kadar da çabuk geçti. Daktilo hala bizimle, geçmiş güzel günlerin bir anısı olarak hayatımızın yine içinde. Tuşlar belki sessiz, mürekkebi belki çoktan kurudu ama yine de bir ses çınlar hep kulaklarımda.. Tık .. tık . tıktıktık... tık .tık.....
Anı yaşamak üzere yürüdüğünüz yolda, geçmişten yağmur damlaları gibi düşen cümleler sizi nerelere ulaştırır, bilinemez...Bilinen tek gerçek ise hakikatin kelimelerin tınısında gizlenmiş olabileceğidir.
28 Aralık 2015 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
E setler İle Aziz Yohannes’in Ürgüp’te Kesişen Hikayesi Esetler ve Aziz Yohannes’in hikayesi yaklaşık 300 sene önce Türk - R...
-
Bir aydır yazıyorum. Şiirlerimi, denemelerimi, gördüğüm yerleri ve anı kırıntılarını. Yazmak güzel bir şey. Paylaşmak da heyecanlı. G...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder