1 Mart 2022 Salı

Herkesin Havva Teyzesi, benim Annem....

 

Sevgili Yeğenim Didem'den gelen  yazıyı derledim....

Canım arkadaşım, Didem'im, bir tanem.

Havva teyzem benim için merhamet kelimesine anlam katan yegane insandı. Öyle merhametli, öyle tatlı, öyle güzel bir insandı ki, böyle bir anneannem olmasını 
çok istediğimden belki de,  benim için de bir anneanneden farksızdı.

Tüm ailesine kol kanat gerdi ve sizleri korumak için elinden geleni yaptı. Buna hepimiz şahit olduk. Onu çok ama çok özleyeceğim.


Canım Havva Teyze'mle ilgili hatırladığım en net anım; 
Sanırım 7-8 yaşlarındaydım. Büyük ihtimal oyun oynayalım diye seni çağırmaya geldiğim günlerden biriydi. 

Kapınızı her zaman olduğu gibi Havva Teyze açtı.   Biraz beklememi söyleyip mutfak tarafına geçti. Bir iki dakika sonra içine bir şeyler sarılmış bir peçeteyle geldi. Peçeteyi açtığımda, içinde missss gibi kokan üzerine un dökülmüş bir şeyler vardı.(sonradan adının pudra şekeri olduğunu öğrendiğim😁

Havva Teyze tebessümle yüzüme bakıp; 

"Kurabiye yapmıştım, Saide’cim afiyet olsun" dedi.
O zamana kadar hayatımda hiç kurabiye yememişim. 

Ama nasıl güzel kokuyor, 😍 elmalı tarçınlı kurabiye. O kadar lezzetli o kadar güzeldi ki, peçetedeki en ufak kırıntıyı dahi yediğimi hatırlıyorum. 😋😁 43 yaşındayım, hala elmalı kurabiyeyi çok severim.😍 Hatta evlendim. Mutfakta ilk yaptığım hamur işi canım Havva Teyzemin bana ikram ettiği 

 Elmalı Kurabiye idi.  Tatlı da bir anım var bununla ilgili. Yeni evlenmişim evde oklava yok. İstanbul'a da yeni taşınmışım. Konu komşu, yol iz bilmiyorum tabi. 

Ne yapsam ne etsem derken evde cop olduğunu hatırlayıp, onu güzelllceeee dezenfekte edip hamuru copla açmıştım. 😁 


Oyun oynamaya basket sahasına giderdik. Bazen Havva Teyze de bize eşlik ederdi. 
O gün yine Havva Teyze, teyzen ve sanırım teyzenin bebeği vardı. Bir bebek vardı ama.😊 Parkta oynuyoruz. Bebeği görmek için yanına gitmiştim. Havva  Teyze o anda, insanın çok güçlü olduğunu, hayvanların yavrularının doğar doğmaz ayağa kalkabildiğini, insan yavrusunun ise bir insanın yardımına ne kadar muhtaç olduğunu ifade eden cümleler kurmuştu. Ben de pür dikkat dinlemiştim. 

Bu söyledikleri beni çok düşündürmüştü. İsmet'in çok terleyen bir çocuk olduğunu hatırlıyorum. Havva Teyze sürekli İsmet'i yanına çağırıp sırtına pamuklu bez koyardı ve o bezi sık sık değiştirirdi. Hatta bazen öyle terlerdi ki tişörtüne kadar sırılsıklam olurdu.🤦 

Havva teyze de hasta olmasın diye komple üstünü değiştirirdi. Üzerinize çok titrerdi. 💕 Bayramlaşmak için binayı dolaşırdık. Havva teyze hep hazırlıklı olurdu. Ve sizin evin kapısını hep Havva teyze açardı. Mesut amcaya da "Mesut Beyyy" diye seslenirdi, Mesut amca da buyur Havva Hanım derdi ki bu benim çok hoşuma giderdi, Birbirlerine karşı çok saygılılardı. 

Kapıya Mesut Amcayı da çağırır onunla da bayramlaşmamızı isterdi.  Mendilleri hep hazır olurdu ve mendillerin içine mutlaka harçlık da koyardı. 😍💕


Binamızın önünde kocaman bir ıhlamur ağacı vardı. 
Ağacın dallarının sizin balkona kadar uzandığını ve Havva Teyze'nin balkonda ıhlamur topladığını hatırlıyorum. Bir de o ıhlamurların kokusunu. Balkon demişken karşı binadaki Başak'ın anneanne yada babaannesi ile balkondan balkona yaptıkları sohbetler ve Havva Teyzemin sesi kulaklarımda.


Havva Teyzemi en son düğün davetiyemi bırakmaya gittiğimde görmüştüm. 
O zaman başörtüm var. Önce tanıyamadı. Sonra kucaklaştık. Yine eskisi gibi tüm sıcaklığıyla beni içeri davet etmişti. Havva Teyzem her zamanki naifliği ile yaklaşmıştı. 

Hep Saide'cim derdi. 💕😍 Hiç Saide diye hitap ettiğini hatırlamıyorum. Düğünden sonra Ankara'ya ilk geldiğimde sizi ziyaret etmek istemiştim.. Başçavuşa taşınmışsınız. Yeni evinize gittim kapıyı çaldım ama kimse yoktu. O günden sonra da bir daha ulaşamadım. Şimdi büyüdük. O günleri yad ederken düşünüyorum da, bir insan hiç mi sinirlenmez, hiç mi kızmaz, hiç mi kaşlarını çatmaz. Yok! Hafızamda bu duyguya dair en ufak bir an bile yok. 

İsmet'le seni nasıl seviyorsa, bizi de öyle sevdiğini hep hissettirmişti. Hiç ayrım yapmazdı hiç. O bizim çocukluğumuzdu. Apartmanda gönül rahatlığıyla kapısını çalabildiğimizdi. Yaşadığı her badireyi o pamuk gibi yüreğiyle sarıp sarmalayandı. Çok güçlü biriydi.

Havva teyzem bizim canımızdı Didem'cim. 

Seveni çoktu eminim.  Kalbimdeki yeri bambaşka. Dua edemedik dedin. Sen merak etme, biz onu duasız bırakır mıyız hiç. Seninle birlikte bizi de büyüttü. 

Hakkını nasıl öderiz bilmem. Keşke son bir kez o pamuk ellerinden öpebilseydim. 

Onu iyi ki tanımışım iyi ki....
Rabbim gani gani rahmet eylesin.
Mekanı cennet olsun.
Ruhu şad olsun. 💐💕

Saide Baysal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder