15 Temmuz 2015 Çarşamba

Tatilde olmak ....

  
Selam...


Blog sayfası açmak için ne yazmalı kısmını çabucak öğrendiğimi düşünerek yayınlara başladım. Ancak bu arada da tatile çıktım. Bir yorumda blog işinde çok yazı yazmak gerek diye yazılmış. Hak verdim doğrusu... Bu bana blog açmanın zamanlaması olur mu sorusunu sormama neden olsa da bence iyi bir öneriydi. Ancak şimdi de şiirlerimi yayınlamaya başladığım blog'umun; tatildeyken yayın yapılabilmesinin  zorlukları ile baş etmeye çalışıyorum. Haliyle deniz tatilin vazgeçilmesi. Eğer bir yazlıktaysanız da yazlık işleriniz var demektir çözümlenmesi gereken. Ve tabi ki yaz tatilinin en önemli kısmı tatili beraber güzellikler içinde paylaştığınız insanlar var. Tabi Blog da orada öylece duruyor.. 

"Yola çıkınca yol biter, yoldan çıkanın yolu bitmez" demiş Taptuk Emre... Ben artık "yola çıktım" diye düşünüyorum. Yok yükseklerden konuşmak değil amacım. Hedefimi doğru koyabilmek için bu tanımlama ile kendimi motive etmek için yazıyorum buraya... Somutlaştırmak yani temel hedefim. 

Blog yazmaya başladığımdan bu yana şiir yanı sıra deneme yazmanın da beni heyecanlandırdığını ve dürttüğünü fark ettim. İçimdeki dışarı çıkarabilmek için çabalarken bakalım daha ne kapılar açacağız. Ve Kayakapı hangi yolun yönlendirici olacak benim için ve tabi ki sizler için... Hep beraber yaşayıp göreceğiz...



İsimsiz

İstanbul’un

sokakları gibi

kalabalık

ve

denize bakan

boğazın yalıları gibi

yalnızım

yüreğimde

Beyoğlu çılgınlıklarının

terkedilmişliğini

geride bırakan

hüzünlü haykırışları var

sanki İstiklal  Caddesine

oturmuşum gibi

karmaşık

bir de gece  çökmüş üzerime




28.08.1989

Akşamüstü Şiirleri - 12



Odamdayım
Seninle ilgili ne varsa hepsi
Yanı başımda…
içiyorum kahvemden bir yudum
Sanki yanımda sen varsın gibi…
Sessizce……
Yunan müziği dinliyorum
Öylesine……
kızmadan darılmadan
Dünyadaki hiçbir ulusa…
Ve dünyadaki her sevgiye
Her ırmağın gürül gürül akışına sevinerek
İçiyorum kahvemi
sanki sen yanımdaymışsın gibi
Sessizce……..

12.07.1988
24.11.1988

04.09.2007

Kaynarpınar Taş Ev





Taş Ev ile tanışıklığımız çok yeni aslında. Ancak çok öncelere dayanan bir hukukumuz da var Taş Ev'in sahibi Devrim Madran'la. Dört yıl boyunca aynı havayı soluduğumuz İnciraltı'nda geleceğimizi oluşturuyorduk... Hayata mesleki anlamda hazırlanırken uzunca bir süre görüşmeyeceğimizi de bilemezdik haliyle. Ama işte hayat savurduğunda nerde olduğunun önemi kimlerle olduğunla da çok ilintili bir durumdur. Bu yılların ara verdiği tanışıklığı yine yıllardır hiç kopmadığım bir insan olan Hakan Sönmez sağladı hiç bilinmez bir anda.... Mordoğan-Kaynarpınar arası çok yakın ve Karaburun ilçesine bağlı küçük bir yerleşim yeri Kaynarpınar. Bugün Taş Ev'de işte  iki güzel insanın konukseverliğinde güzel saatler geçirdik. Eskiden yeniden, güncel olaylardan tabiki bahsettik. Ve anı paylaştı haliyle. Hatta bu paylaşımı gören Karaburun'da tatil yapan Fuat Gençsoy'da katıldı bu ortama... 


Oda kahvaltı konsepti ile hizmet veren Kaynarpınar Taş Ev farklı bir yer arayan çiftler için ideal bir yer. Denize ve hayata yakınlığının yanısıra, sakin ve sessizliği ile şirin küçük bir yer olan Taş Ev sizi çağırıyor. Kahvaltılara, ikramları ve sıcacık ortamı ile deniz manzaralı Taş Ev'e mutlaka gitmenizi öneririm.. Telefon : 05322834771-Devrim Madran...

14 Temmuz 2015 Salı

Tekne


Sesimin
sana  gelen
tarafında
Bir tekne
yalnızlığını
getirir bana
Sabaha doğru
geceyi bölerek
ağırca
ben son limanıyım
teknenin
yaşamında
geleceğe atacağı
savaşımla
sabah
üzerimizde
çıplak bir güneş vardır
gece ay ışığı düşmezse sanki
bir şeyler
gelip manzarayı bozacaktır
ve tüm bunlar
teknenin rotasını
yarınlara estiren
rüzgarlarıdır.

Şiir Müsveddeleri

Bugün
Pek çok
Karmaşık duyguların esiriyle yazdım
Bu şiir müsveddelerini
İddiam yok aslında
şair olmaya
yazar olmaya
ama isterdim ki
şair yazar olmak
ama pek kendimde bunu yazacak ilhamı bulamıyorum
can sıkıntısı olsa gerek
bu yazdıklarım
çünkü iddialı birer yapıt yazmak istediğimden galiba
ben beğenmediğim şiirlerimi yine de yazdım
ama karmaşık duygularım biraz geçti
biraz daha sakin düşünmeye başladım
hatta bu ajandaya yaptığım işleri yazmak için ayırmak fikri var
ama bunu yapacağımı sanmıyorum
daha çok beğendiğim yazıt ve dörtlükleri
yazmak arzusundayım
o nedenle belki bu şiir yazıtlarına bir son vereceğim
ama içimde hala şiir yazmak isteği var.
Ama biraz daha düşünüp
İyi şeyler yazmak istiyorum.

21.08.1984


Tanımaya Çalışmak



Duvarın gölgesinden
Tanımaya çalışıyorum dünyayı
Gölgedeki sırları anlamlandırmak
Belki de
Tüm olay
Belki silivermek duvarı
Ya da boyamak yeniden
Sindirmek veya
O kokuyu içine
Ya da hissetmek
Duvardaki o
Pürüzsüzlüğün
Anlamsızlığını



09.08.1985

Şiir ve Şair




Şiir ve Şair arasındaki çaresizliktir aslında dizelerin gücünü belirleyen. Şair duygularının ve hayata olan tanıklığının muhalif bir gösterisi gibi şiiri yazar. Dizeler iç içe geçtiğinde, şair ile şiirin çaresizliğini anlatır her defasında. Ne yapabilir ki, Şair... Etrafında olan biten ile yaşadıklarını yazmak konusunda ruhu kıpır kıpırdır. Yolda yürür, kitap okur, gazete başlıklarına göz gezdirir. İnsanlarla sohbet eder. Sevgilisi ile mutlu ya da mutsuzdur. Paylaşır ne görürse, duyarsa, yaşarsa... Anlatmak, anlatmak ve anlatmak zorundadır. Kendine saygısı, hayata saygısı bunu gerektirir. İşte bu aslında şair ile şiir arasındaki zorunluluğu oluşturur ki bu çaresizlik derecesinde bağlıdır birbirlerine...

İşte bu çaresizlik aslında bir kapının anahtarını açan simgedir. Şairin ruhundaki bu gelgitler ile beslenir . Kelimeler böyle dökülür dizelere... Dizeler haykırdıkça, hayat yoğrulur şiiri okuyan kişinin benliğinde. Belki trende soğuk bir havada seyahat ediyordur. Ama okuduğu dizeler ile bir kavganın içinde bulabilir kendini. Ya da ne bileyim nerde, bir şey ile uğraşıyordur. ama kendini şiiri okuyunca ne bileyim nerde hisseder. 

Ben aslında tüm bunların arasından çekip çıkardığım dizeler ile anlatmak istediğim de işte bu çaresizliğimi artık haykırarak, Kayakapı'nın hayat ile olan tanıklığını paylaşmak istedim. Şiir ve Şair olarak yan yana yürüyen iki dostun yanında ancak olabilecek olan da siz okuyucularsınız...  Eğer sizde benim gibi çaresizseniz beraber daha çok yolumuz var...

13 Temmuz 2015 Pazartesi

Edith Söylüyor



Edith söylüyor, ben dinliyorum
gönlünü anlatıyor
beni seviyor…
yalnızlık çekiyor
gözlerini düşünüyorum
geceyi görüyorum..
yağmur, kar ve tipi, üşüyorum

Edith söylüyor, ben dinliyorum
sevgiyi, sevmeyi anlatıyor
beni özlüyor
karamsarım ve her nedense
bu sesin güzelliğine
öldürücü bir darbe gibi hayranım

Edith söylüyor, ben dinliyorum
ellerim,kollarım bağlı düşünüyorum…
ağaçlar dikiyorum
çiçekler dikiyorum
seni özlüyorum
ama gözyaşlarımda boğuluyorum.

Edith söylüyor, ben dinliyorum
ne bir  fırtına olup,
dağları geçip, ovalara gelebiliyorum
ne de bir yağmur olup,
toprak diplerine girebiliyorum
bir sessizliğin öyküsünü
türkülerle anlatıp
korkularıma bulunmaz çarelerle küçülüyorum.

Edith söylüyor, ben dinliyorum
bazen bir tekne olup, boğazda tak tak çalışan bir motorum
Karadenizin çılgın dalgalarını gözlüyorum
yaslayıp sırtımı küpeşteye
geçen bulutları sana benzetiyorum
yada bir parkta sevgili oluyorum
banklara, ağaçlara ve renk renk açan ilkbahar mimozalarına


Edith söylüyor, ben dinliyorum
yürüyorum elimde sigaram
zehir soluyorum, yaşarken

Edith söylüyor, ben dinliyorum
geceliğim, gündüzlüğüm
hep aynı şeyi yaşıyorum
algılanmaya çalışıp
yemyeşil kırlarda koşuyorum
bir hücrenin penceresinden
bulutları karartıyorum gönlümde
yada bir umut olup açıyorum
sokaklarda birdenbire

Edith söylüyor, ben dinliyorum
gidenlerin ardından el ediyorum
garda, terminalde ve özlem dolu ayrılışlarda 
seni seviyorum Edith
bana söylediğin bunca dize
yaşama bağlıyor  beni
ne kadar üzsen de, sevsende
mutlu etsende
bir türlü akmıyor gözyaşlarım

Edith söylüyor ve susuyor bir zaman sonra
ben dinliyorum
ve bir zaman sonra bende düşüyorum yalnızlığa

Edith söylüyor ama gözleriyle
aylar geçiyor
yıllar tamamlanıyor
ve yalnızlık dizboyu büyüyen
bir mısır tarlası gibi
etrafı kaplıyor
özlemler geceyi, sabaha doğru zor götürüyor

Edith evet seni seviyorum
Edith beni seviyorsun
Edith , Edith kal yanımda
Bak bende aynı radyo frekansındayım

Edith, canım
Seni beyaza boyamaktır söyleyecek en güzel şarkım

Edith el ediyor
Edith göz ediyor
Edith yanımda mutluluğunu dile getiriyor
Ve Edith ellerimden sevgiyle öpüyor


29.11.1989

"Oyakbank Şiir Yarışması Mansiyon Ödülü"
2005 yılı. Jüride Sunay Demircan var.

Bir Şeyler





Bir şeyler 
yapmak
Bir şeyler 
yapmak
Bende 
sıkıntı halini aldı



21.8.1984

Doludizgin




doludizgin

seninle

yaşamak istiyorum

iki başak tanesi gibi

sallanmalıyız

tarlalarda

rüzgarın esintileri olmalı

ritmimiz

sana hep

sevdiğimi


söylemeliyim