Anı yaşamak üzere yürüdüğünüz yolda, geçmişten yağmur damlaları gibi düşen cümleler sizi nerelere ulaştırır, bilinemez...Bilinen tek gerçek ise hakikatin kelimelerin tınısında gizlenmiş olabileceğidir.
21 Temmuz 2015 Salı
Suruç ve Güzel Çocuklar
20 Temmuz 2015 Pazartesi
Dostluk ve Sevgi
ağbi
bütün bir gece
aldın bizi götürdün
bir duvar dibinde
bıraktın ...
şarap...
zeytin...
peynir ...
kağıt ve kalemle....
orda ilk dize yazıldı...
orda ilk duygular ürpertti yüreklerimizi..
orada ayrılık...
özlem ve yalnızlık
iç içe geçip
ay ışığında serenat oldu...
sevgiliye..
ve orada dostluk
kızılca kıyamet koptuğunda
yanı başında ta ufka kadar bir umuttu
omuz başlarımızda...
ve orada
yola çıktığımızda
bir kaç adımdı tan ağarırken duyulan...
ve orada söylendi
"bilmezler
nasıl sevdik aşkım, bilmezler nasıl yandık..."
ve orada şarap tükendiğinde
yiyecek bittiğinde...
dostluk yürüdü gitti
gecenin karanlığından günün ışıklarına doğru...
taaa bu güne kadar...
ve daha gidecek de çok yolu var...
ama "bilmezler nasıl sevdik”…
28.10.2014
Karabük
Artvin'e Dokunma Bizim Altınımız Doğadır
#Artvinedokunmabizimaltınımızdogadır
İnsanın doğa ile başlayan yaşama mücadelesinin ne zaman başladığı tam olarak bilinmemektedir. Ancak tahmini olarak belirtilen 15 milyon yıl önceden bahsedilir. Yani başka bir deyişle insan doğa ile bunca yıldır iyi geçinmektedir. Yaşamak için gerekli önlemleri almış, ancak doğayı olduğu gibi hayatın içinde kabullenmiştir. Hayatına doğaya karşı değil, doğa ile birlikte nasıl yaşayabileceği üzerinde sürdürmüştür. Ama endüstrileşme ile birlikte; insanların sosyal hayattan, birlikte yaşamaktan koparak bireysel tercihlerine yönelmeleri de bu süreçte, son yüzyılda özellikle ortaya çıkmıştır. Ve haliyle de doğayı katletmekle geleceğini yok eden bu anlayış, paranın gücü ile doğanın gücünü yenebileceği bir durumu oluşturmaktadır. İsyan bunadır. Doğa bizim değil geleceğindir. Bizim olmayan bir şey üzerinde hak sahibi olmak, buna göre doğayı biçimlendirmek kültürsüzlüktür. Yılların birikimini yok etmektir. Bunu kabullenmemek gelecek kuşaklara en temel görevimizdir.
Artvin'i görmek ya da görmemek önemli değil; önemli olan doğayı korumak, geleceğe ait olanı yıkmamak. Bunun için bende "Artvin!e Dokunma Bizim Altınımız Doğadır" diyorum. Aşağıdaki linkten sizde geleceğe ait olan Artvin için imzalayın...
Artvin’in Cerattepe mevki ile Genya Dağı'nı kapsayan maden işletme ruhsatları iptal edilsin, faaliyetler durdurulsun. Doğa katliamına son verilsin.
https://www.change.org/p/artvinedokunma-bizim-alt%C4%B1n%C4%B1m%C4%B1z-do%C4%9Fad%C4%B1r-idrisgulluce-bkntaneryildiz-veyseleroglu?recruiter=36818920&utm_source=share_petition&utm_medium=copylink
18 Temmuz 2015 Cumartesi
Günce Tutmak
Günce
tutmak gerilerde kalan
Tozlu
göz yaşları
Yol
uzun
Aç
kollarını
Sor
bütün dünyayı ki
Hiçbir
zaman
Hiçbir
şey
Sana
yabancı gelmesin
Öp
doyasıya sevdiğini
Güzelliği
gitmesin
Bir
oturum iç gönlünce
Bir
kaldır parmaklarını
Selam
et
Ve
candan sev
Sevdiğini
Dünya
kırılmasın
Kulube
demin bir
öykü yazdım
ormanın içinde ki bir kulubeyi anlattım
kulubede, bir adamın geçmişi vardı.
her sabah erkenden kalkar, geç yatardı…
tek bir elbisesi
ve yüreği vardı.
Yüreğinde
tek bir insan;
Her gün
çiçek toplardı,
Uzun ve
simsiyah saçlarına takmak için…
Kızın
adını gözleri koymuştu.
Kızın
gözlerinde dünya,
Umut dolu
bir gelecek olup,
Damarlarında
kan olup dolaştı adamın.
Adamın
sanki elleri yoktu
Elleri
kuma gömülmüş nice insan sesiydi …
Ve nice insanın sesi duyulduğunda,
Kızın yanakları çillere boğuldu.
Kızın yanakları sımsıcak,
nefesi yalvaran bir rüzgar gibi
Ağaç dallarını salladı yeniden,
Yıllar sonra adamın gönlüne doğru…
Kız çoşkulu bir ilkbahar şarkısı olup, rüzgar gibi estiğinde,
Adam önce dinledi ilkbahar şarkısını,
Sonra ellerini kumdan
Çelik bir duvarı yıkar gibi
Ama sevgilisine koşar gibi söküp
çıkardı…
Ve ellerini uzattı,
kızın gözlerindeki dünyaya.
Kızın gözleri şimdi pırıl pırıldı…
Adam gönlü çoşkulu, ilkbahar şarkısını çalıp çalıp,
Kızın
gözlerindeki dünyaya bakıyordu…
13/07/1988
17 Temmuz 2015 Cuma
Bir Şiir Yıkılır
bir şehir yıkılır
sen
o yıkıntılardan
nasıl çıkarsın.
Alnının ortasına çakılıdır
Özlem
Sana çarpar
Ve gün biter
Karanlıkta
Şehir gelir
Üzerine üzerine
Koşarak kaçamazsın
Yürüyerek ulaşamazsın
Uzaklaşmışsındır
Geriye dönemezsin
12.01.2012
Karabük
Oğul
Sanadır bu seslenişim
Al eline bir kalem
Bir kağıt
Ve yaz
Hayatı yaz…
Ama hiç bıkmadan
Usanmadan
Yorulmadan
Delicesine coşarak
Ve severek bir kadını
Ve çoluk çocuk sahibi olarak
Yaz hayatı
Kalemin keskin
Yazdıkların okunur olsun
Bilinir olsun
Ve saygı duyulsun
Sana
Her ortamda …
Ve seslen gecenin karanlığına
Aydınlansın gözlerin ve
Işık ol ailene
Sarsın kolların
onları sevgiyle
Cesurca….
02.07.2012 karabük
Zordur Şiir Yazmak
zordur
şiir yazmak
duygularını
dökeceksin kağıda
herkesle
bütünleşecek,
senle
özelleşecek…
yaşamı
betimleyecek
sevgilini,
yüreğini anlatacaksın….
Kızacaksın,
ulu orta dizelerine yazmıyacaksın..
Haykıracaksın,
herkes seninle haykıracak.
Gülerken
bir sen duyacaksın sesini,
Herkes
anlayacak güldüğünü…
Toprağı
anlatacaksın,
Toprağa
düşen tohumları unutmayacaksın.
Bir
gemiciyi anlatacaksın,
limanlardaki
sevgililerinide beraber.
Komşun
yaşlı kadını da, dul kadını da
Bakkal
bilmem ne efendiyi de anlatacaksın…
Anlatmakla
başlayacak
Ve
belkide mitolojilere dalacaksın.
Durağanlaşan
herşeye saldıracak,
Duraganlığın
tarihsel kökeninden ileriye göz atacaksın.
Ve
umarsız aşık olacaksın ki,
Şiir
yazacaksın şöyle gönlünce ..
Velhasıl
şiir yazmak zordur deyip,
Belkide
kolayına kaçacaksın.
Şair
olmaya çalışmaktansa
şiir
okumayı tercih edecek
ve bir
müddet sonra da
kendin
olmaktan çıkıp
her hangi
bir adam olacaksın….
15/05/1989
Bugün
Bugün
işte
güzel bir gündü.
Nasıl
geçtiğinin
önemi
yoktu.
Olsa
da
sen
yoktun.
sen
olsan da,
hayat
sıkıcıydı
bugün.
Çünkü
yapacak
bir şey yoktu.
Saçmalamak
böyle olur işte
12.08.1988
Bugün Bayram
Merhaba,
Bayramlar eskiden mi güzeldi şimdi mi güzel tartışmasına girmek istemiyorum. Ama bir gerçek var ki artık bayramlar tatil olanağı günümüz koşuşturmasında. Bu bayramda Mordoğan'dayım. Uzun yıllardır devam eden alışkanlık ile Mordoğan Sim Cafe'de denizin kokusunda bayramın ilk saatlerini karşıladım..Mordoğan bir balıkçı köyü olarak yazlık turizminin gelişmesi ve İzmir'e yakınlığı ile birlikte gelişip Belediye olan bir bölge. Son değişiklikler ile de artık bir mahalle. Balıkçı Tekneleri ile çevrelenmiş küçük limanı etrafında kahve,cafe ve yemek yenecek yerler var. Ancak esnaf ve çalışanlar yıllardan beri aynı. Her gelişimde bir dejavu yaşar gibiyim. Aynı sesler, aynı espriler ve dalgaların teknelere çarpan sesi. Rüzgarın suratımızı ürpertmesi, Giderek daha çok yakan güneşin dalgalara düşen parıltısı. Hiç değişmeyen çay keyfi.. Ve şimdilerde yeni olay Blog yazarlığı. Tekne seslerinde şiir yazmak için ideal bir yer. İçerden kahvecinin 4 çay biri açık diye seslenmesi. Yan masada 4-5 kadın orta yaşın üzerinde, günlük yürüyüşlerini yapıp getirdikleri ile kahvaltı ediyorlar.
İzmir'in sıcaktan yandığı ayda, Mordoğan'da kayifli bir tatil için fırsat var aslında. Bayram namazından sonra bayram bitti diyor diğer masada bilmediğim bir kağıt oyunu oynayanlar. Muhtemel Hoşkin yada Bezik sanki oynadıkları.
Yine de bayram diye düşünüyorum. Sevdikleriniz ile mutlu ve güzel günleriniz olsun. İyi bayramlar...
16 Temmuz 2015 Perşembe
Can Yücel'den bayram yazısı...
Hayata rasgele serpiştirilmiş ilahi ikramlar, kıymet bilen kullara her daim bayram yaşatır.
Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan...
Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan...
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir;
sevmeninkini yalnızlık...
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.
sevmeninkini yalnızlık...
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.
Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni
kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "Çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek...
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır.
kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "Çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek...
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır.
Bir kitabı bitirmek, bir binayı bitirmek, bir okulu
bitirmek, kâbuslu bir rüyayı, kodeste ağır cezayı bitirmek bayramdır.
bitirmek, kâbuslu bir rüyayı, kodeste ağır cezayı bitirmek bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek de öyle...
Vuslat da bayramdır öte yandan...
Endişe içinde beklediğinden mektup almak,
Telefonda ansızın sesini duymak, deli gibi burnunda tütenin boynuna
sarılmak bayramdır.
Endişe içinde beklediğinden mektup almak,
Telefonda ansızın sesini duymak, deli gibi burnunda tütenin boynuna
sarılmak bayramdır.
En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini
bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara
düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara
düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede
üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle
okşayan anne bayramdır.
üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle
okşayan anne bayramdır.
"Ona güvenmiştim, yanılmamışım" sözü bayramdır.
Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...
Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...
Yeni bir sözcük öğrenmek, bir tünelin sonuna gelmek,
müzmin bir işin kapısını çarpıp uzun bir yola çıkıvermek
bayramdır.
müzmin bir işin kapısını çarpıp uzun bir yola çıkıvermek
bayramdır.
Zorluklara tek başına göğüs gerebilmek, gereğinde
haksızlığın üstüne yalın kılıç yürüyebilmek bayramdır.
haksızlığın üstüne yalın kılıç yürüyebilmek bayramdır.
Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış
ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son
taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son
taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda
karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi,
nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.
karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi,
nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.
Sonrasında gelen ilk diş bayramdır, ilk söz bayram,
İlk adım, ilk yazı, ilk karne bayram...
İlk adım, ilk yazı, ilk karne bayram...
Güne gülümseyerek başlamak bayramdır.
"İyi ki yanımdasın" bayram, "Her şeyi sana borçluyum"
Bayram, "Hiç pişman değilim" bayram...
"İyi ki yanımdasın" bayram, "Her şeyi sana borçluyum"
Bayram, "Hiç pişman değilim" bayram...
Evlatların mürüvvetini görebilmek, eve dolu bir torbayla
gidebilmek, konu komşuyla yarenlik edebilmek, akşamları
eskimeyen bir keyifle çay demleyebilmek bayramdır.
gidebilmek, konu komşuyla yarenlik edebilmek, akşamları
eskimeyen bir keyifle çay demleyebilmek bayramdır.
Zamanı donduran eski fotoğraflara nedametsiz bakabilmek,
altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek, yol
arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır.
altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek, yol
arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır.
Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta
ölebilmek bayram...
ölebilmek bayram...
Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz
her gününüz bayram olur.
her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler.
Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör
akıllılıktan evladır.
Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör
akıllılıktan evladır.
Her gününüz bayram olsun..!
Can Yücel
Can Yücel
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
E setler İle Aziz Yohannes’in Ürgüp’te Kesişen Hikayesi Esetler ve Aziz Yohannes’in hikayesi yaklaşık 300 sene önce Türk - R...
-
Bir aydır yazıyorum. Şiirlerimi, denemelerimi, gördüğüm yerleri ve anı kırıntılarını. Yazmak güzel bir şey. Paylaşmak da heyecanlı. G...