13 Aralık 2016 Salı

Islanalım




beni aydınlatıyorsun sevgilim
Beni karanlığa sürüklemesine
izin verme
korkuyorum adım atmaktan
 sarıl sarmala

ıslanalım beraber boğazın
suların

21.02.2008

20 Ağustos 2016 Cumartesi

kamelya etrafında çiçekler



Çiçeklerle çevrelenmiş bir kamelyanın hüznünü içselleştirdiğim zamanlardı. Yağmur damlalarının her yanımı yıkanırcasına sardığında, demli bir çayın keyfinde üşüyerek oturduğum bir anı anımsadım ... İçeriğini anlatmak anlamsız. Benzerlik her kesin hayatında olmuştur. Tabi yağmurun ruhunda bütünleşiyorsa. Ama o tertemiz hava hep özlemim açıkçası. Kamelya ve çiçekler...buyrunuz..










bağ bozumu


Agop !

ekim ayı da

bitti.

Bağ bozumundan

bu yana

görüşemedik.

ama üzümler çok güzeldi

bu sene...
şimdi

Sineson'dan gelenlere sordum,

bütün üzümleri satmışlar..

yok yok merak etme

senin şaraplık üzümleri

kilere koyduk...

haftaya yollayacağım ...



31.10.2015

değişmemiş

28 senede
hiç bir şey
değişmemiş
sistem aynı sistem
dert aynı ...
 Haydi Agop
yüklen nevaleyi
en iyisi
yine
İnciraltına gidelim
Balıkçı Kirkov
kapatmadan dükkanı...



19.03.2016

lüferler sensiz gitmiyor

Agop !
seni boşladık mı ne
bu ara..
Hayat işte dostum.
Bazen başlangıçlar...
Bazen son noktalar
ve veda mesajları ...
Duygusalamı bağladım yine
bilemedim ama
Lüferler sensiz gitmiyor...
Alışmış bir kere..
Hani bir ara gidecektik..
Onu da yapamadık.
Bari ben yine döneyim limana.
Bu gece balık da çıkmadı denizden.
Kısmet vre..
dediğini duyar gibiyim.
Ha unutmadan
ansızın düşer ya
burnuna yağmur damlası.
İşte öyle bir anda
ıslanıncaya kadar
yürümek için yola çıkmalı.
Eh dostum kendine iyi bak...

12.11.2015

8 Temmuz 2016 Cuma

Vakit Tamam- Konu İnciraltı

Eh Agop 
vakit tam bu vakittir. 
yol ise budur. 
bizlere de yola çıkmak kalmıştır.  
bu yolda 
kimimiz anılarımız da 
gözyaşı ve özlemle 
ama gururla 
kalbimizde yaşamaktadır.  
kimimiz ruhen bu yola bir kere çıkmış 
ama bu sefer gelememiş 
ve kalben yanımızda olanlardır.  
Agop inanırsan, 
daha bu yola hiç çıkmamış 
ve mutlaka çıkacak olanlar da vardır.  
bu yol öyle bir yoldur ki Agop! 
ne sen ne ben ne de bütün İnciralti 
bir âraya gelse 
paylaşmaya, 
gülmeye 
ve haykırmaya doymaz 
yasar gideriz dostluğu ve sevgiyi. 
İşte Agop! 
yine toplandık. .. 
sen yine yoksun. 
gözlerimiz seni arar bu yolda göremeyiz.  
her birimiz anlatsak seni bitiremeyiz.  
ama o anılar çağırır 
o özlemler dolar taşar. ...
ah Agop ah !! 
bende gidemedim bu sene...
artık seneye be 
vre rastgele 
ya nasip at bakalım ağları 
nafakamızı kazanalım. ...

4 Nisan 2016 Pazartesi

Godo'yu Beklemek


 

(pencereden bakmak)

 

pencereden bakmak dünyaya,

hissetmeden olayları,

yaşamayarak!

Flim gibi seyretmek yaşamı,

Zorluğunu tatmadan

Ama ders alırcasına,

Utanırcasına değerlendirmek.

Ezmemek;

Genci ihtiyarı insanı yaşayanı…

Ezmeden büyütmek,duyumsamak

O duyguyu bitirmeden…

Mutluluğu tadarız belki bir gün,

Bir dakika sürecek.

Ne acı, ne bitki yaşamak

Asla mümkün olmamalı

O mu yaşatmak…

Öldü yok artık insanlarda

Yok artık

Bitti

Gitti…

Gelmeyecek nice belki geri,

Niye kovdunuz,

Niye yitirdiniz ki

Elinizdekini

Hepsi oydu

O

Godo’ydu…

 

10.9.1985

 

3 Nisan 2016 Pazar

bu sabah

bu sabahta

seninle başladı

ellerinde

İstanbul’un

özgürlüğü gibiyim




28.08.1989

Esat Amca

Çocukluktan bu yana geçen sürenin içinde farklı duruşu ile yer etmiştir. Esat Amca Subay olmasının ciddiyeti ve kararlılığı ile yufka yüreğinin çevrelediği yapısında duygusal bir insandı. Herkesle sohbet eden, ilgi gösteren ve sıcacık yaklaşımı ile sohbetinden vazgeçilmez ailemizin büyüğü artık yok. Onu dün kaybettik. Ailemizin ulu çınarı olarak her kesin hayatında olup bitenle ilgilenen Esat Amca şimdi nurlar içinde uyuyor. İnsan sevdiğini kaybedince hep onunla yaşadığı anıları hatırlamak, yaşanılan anıları dinlemek ve ondan bahsetmek istiyor. Bu bir bakıma veda töreni. Hüzünlüyüm. Göz yaşlarımın ifade edemeyeceği anıları hatırlamaya çalışmak ve sohbetlerinin özlemi ile son görevimizi yapabilmek için yüreğimizde koşturma içindeyiz. Resimlerde arıyoruz şimdi. Her karenin anısında canlandırmaya çalışıyoruz hatıralarını. Her anını yeniden paylaşmaya çabalıyoruz.İsimlerimiz aynı..Esat..Sülalenin adı. Adaşız yani Esat Amca ile. Bu benim için gurur verici bir şey. 

Son kez gördüğümde (Gel bakalım  Bülent)  diye başlamıştı söze.. Kulağımda çınlıyor şimdi. Yazlıktaydı. Ve giderek hastalığı nedeni ile hayattan uzaklaşmaya başladığı zamanların başıydı. Esat Amca, ah ah Esat Amca.. Hep aynı yine de... Esat Amca... Ailemizin büyüğü... Mekanın cennet olsun... Nurlar içinde yat ....


14 Mart 2016 Pazartesi

elveda gözyaşları



elveda gözyaşları
sokak taşlarında kaybolan anılar
hızla değişen dükkanların
yitip giden gizemli geçmişi
yıkılan dökülen
duvarların 

yalnızlığı çağrıştıran
sessizliğinde ki çaresizlik

elveda gözyaşları
diyecek lafım
tutacak elim
görecek gözlerim
ve bir bütün olarak bedenim
yitti gitti gecenin karanlığında
bağrış çığrış
elveda gözyaşları
kayadamdan oyma bir odaya sığınıp
ateşinde ısındığım odunların
tükenmesini seyrederken
korlaştı umudum
yine de yaşadım
yaşıyorum diyebilmek için
uyudum
sabaha doğmak için
hüzünlü bir umutla....
14.03.2016
Ankara

13 Mart 2016 Pazar

Bugün Pazar

hayat akıp giderken, 
hangi gün daha güzel olur. 
hangi gün  yaşanmışlıkları ile 
seni daha çok gülümsetir, hüzünlendirir. 
ben hep pazarları severim. 
çocukluğumdan beri
pazarlar özgürlüktür. 
sevecenliktir. 
zordur belki, 
arkası çalışma günleri ile 
dopdolu gelir üzerimize. 
yada yoğun okul günleri,sınavlar. 
ama aile pazarları hep bir aradadır. 
Fenerbahçe'nin maçlarını 
siyah beyaz beraber izleyebildiğimiz 
güzel bir gündür. 
pencere önündeki koltuğun dolu, 
kahvaltıların kalabalık ve heyecanlı,
mutlu olduğu günlerdir. 
renkler henüz kirlenmemiş 
ve hayatımızın saflığı, 
mütevaziliği ile çevrelenmiştir 
pazar günleri...
büyümenin öncesindeki adımları çoğaltığımız, çocuk parklarını ailemizle keşfettiğimiz
günün adıdır pazar. 
oyunlarımızın uzun ve yaratıcı olduğu,
bitmek bilmeyen zamanın bile
arkadaşlarla beraberken 
yetmediği günün adıdır. 
hüzün henüz ulaşmamıştır.
pazar günü ellerimiz acımamıştır.
dizlerimiz kanamamıştır.
arkadaşlarımız gitmemiş
ailemiz eksilmemiştir.
masada yer zor bulunduğu günü adıdır 
ve pazar günü hayatın yeniden doğduğu
yaşamın başlangıcını simgeleyen coşkunun
yaşanmasıdır aslında...
hüzün daha gelmemişken hayatımıza.

13.03.2016
Ankara